LYS'de Son Durum!
LYS sınav sonuçlarının açıklanmasını bekleyen öğrencilerin sosyal medyada ÖSYM'ye tepkisi büyüyor. Peki 2015 LYS sınav sonuçları ne zaman açıklanacak? LYS sonuçları ile ilgili son açıklamalar haberimizde..
Öğrenciler günlerdir internet başında LYS sınav sonuçlarının açıklanmasını bekliyor. ÖğrencilerÖSYM'nin LYS sınav sonuçları ne zaman açıklayacağı hakkında bilgi vermemesine tepki gösterdi.
Abbas Güçlü LYS sınav sonuçları ile ilgili sosyal medya hesabından son dakika açıklaması yaptı : ''LYS'de son durum:ÖSYM Y.Kurulu hala toplantıda.Muhtemelen ne zaman açıklayacaklarını konuşuyorlar.Bilgi geldiğinde anında sizle paylaşacağız''
Milliyet Gazetesi yazarı Abbas Güçlü'nün dün sosyal medya hesabı üzerinden attığı tweet: '' LYS sonuçları bugün de açıklanamıyor. Yarın belki! Ama bu hafta içinde kesin açıklanacakmış! Acele etmiyorlar çünkü hata olsun istemiyorlar''
Milliyet Gazetesi yazarı Abbas Güçlü'nün dün sosyal medya hesabı üzerinden attığı tweet: '' LYS sonuçları bugün de açıklanamıyor. Yarın belki! Ama bu hafta içinde kesin açıklanacakmış! Acele etmiyorlar çünkü hata olsun istemiyorlar''
ÖSYM'den adaylara sahte hesaplar konusunda uyarı!
ÖSYM'nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada "Değerli Adaylar, http://osym.win9.ws/lys2015.xhtml gibi sahte hesaplardan giriş yapmayınız ve kimlik bilgilerinizi paylaşmayınız!" ifadelerine yer veren ÖSYM, "Merkezimiz sitesi http://www.osym.gov.tr olup, gov.tr uzantılı olmayan hiçbir adrese giriş yapmayınız, kimlik bilgilerinizi paylaşmayınız!" dedi.
"Merkezimize ait olmayan hesaplardan kimlik bilgileri paylaşıldığında yasal sorumluluğun kişilere ait olacağını unutmayınız!" uyarısında bulundu.
Öğrenci ve velilerden ÖSYM'ye tepki!
LYS sonuçlarının açıklanmasını bekleyen öğrenciler internet başında adeta nöbet tutuyor. ÖSYM'nin sınavların ne zaman açıklanacağı hakkında bir açıklama yapmaması hem öğrencileri hem de velileri zor durumda bırakıyor. İşte öğrencilerin sosyal medya hesapları üzerinden gönderdiği o mesajlar
Beyza ?@BbBeyzanurbulut
Uyku duzenim bozuldu ösym yüzünden. Her gece rüyamda lys sonucu off off yeter artık sonucumuz neyse öğrenelim yaa
viççiçiçu ?@viccicicu
Lys sonuçlarını düsünmekten beynim yoruldu
Merve Demircan ?@vampiree0110
Lys açiklanacak diye kaç gecedir nöbet tutuyorum ,karsiligini alsam bari .
Betul B. ?@betulbsgdk
Aciklanamayan LYS yapmissiniz?? @OSYMbaskanligi
zeynep ?@hammurablaa
Lys açıklanmıştır diye erken uyandım. Sonuç yine hüsran ??????
Abdullah E ?@AbdullahE1907
@OSYMbaskanligi Tek tek elinizle mi okuyorsunuz açıklayın la şu lys sonuçlarını hadi daha yurt bakmaya gideceğim.
Elif Karahan ?@elofkarahan
#lys2015 #lys sanırım sabrımızın sınırını ölçüyosun ösym hiç komik değil ????
GizemÖztürk ?@OzturkkGizemm
Lys sonuçları kabusum oldu tatilde bu saatte kalkılır mıı be
GetJensenTo2Million? ?@DianaSan96 21 dk.21 dakika önce
Ösym bir sınav vardı hani hâlâ AÇIKLAMADIĞINIZ bir sınav.... LYS!!!! Açıklayın şunu artık!!!! #lyssonucları
Buse Tezcan ?@yellow_carousel 37 dk.37 dakika önce
LYS sonuçlarını beklerken ölüp gitcez
LYS HAKKINDA SON BİLGİLER
ÖSYM LYS sonuçları için ÖSYM giriş sayfası üzerinden adayların TC Kimlik Numaraları ve ÖSYM Aday Şifreleri'yle birlikte LYS sonuçlarını görmek için sisteme doğru giriş yapmaları gerekiyor. Adayları LYS sonuçları için ÖSYM'den ayrıca bir sonuç belgesi gönderilmeyecek.
İşte Prof. Demir’in LYS sonuçlarının ne zaman açıklanacağına ilişkin o sözleri:
Geç olsun ama...
“Sınav sonuçlarını açıklarken süre konusunda sürpriz yapmak gibi bir iddiamız yok. Önemli olan, sağlıklı şekilde sonuçları üretelim. Çünkü sürprizin kurumsal açıdan maliyeti şu; sabaha kadar kişileri çalıştırmak zorundasınız, yorgun bir şekilde hata yapma riski olabiliyor. Dolayısıyla süreyi öne çekme konusunda çok özel bir gayretimiz olmayacak. Ama makul bir süre içinde açıklamaya çalışacağız.”
Peki, sonuçlar ne zaman açıklanır?
Hafta sonu zor gibi gözüküyor. Muhtemelen pazartesi ya da salı günü açıklanır.
LYS SONUÇLARI ERTELENDİ Mİ?
MEB'in TEOG'da bir soruya açılan iptal davası nedeniyle sonuçları ertelemesi akıllara LYS sonuçlarının açıklanması da ertelenecek sorusu geldi.
LYS 2015'te Kimya sorusularının iptaline ilişkin yapılan başvuru nedeniyle LYS sonuçlarının açıklanması ertelenebilir.
İşte Prof. Demir’in LYS sonuçlarının ne zaman açıklanacağına ilişkin o sözleri:
Geç olsun ama...
“Sınav sonuçlarını açıklarken süre konusunda sürpriz yapmak gibi bir iddiamız yok. Önemli olan, sağlıklı şekilde sonuçları üretelim. Çünkü sürprizin kurumsal açıdan maliyeti şu; sabaha kadar kişileri çalıştırmak zorundasınız, yorgun bir şekilde hata yapma riski olabiliyor. Dolayısıyla süreyi öne çekme konusunda çok özel bir gayretimiz olmayacak. Ama makul bir süre içinde açıklamaya çalışacağız.”
Peki, sonuçlar ne zaman açıklanır?
Hafta sonu zor gibi gözüküyor. Muhtemelen pazartesi ya da salı günü açıklanır.
LYS SONUÇLARI ERTELENDİ Mİ?
MEB'in TEOG'da bir soruya açılan iptal davası nedeniyle sonuçları ertelemesi akıllara LYS sonuçlarının açıklanması da ertelenecek sorusu geldi.
LYS 2015'te Kimya sorusularının iptaline ilişkin yapılan başvuru nedeniyle LYS sonuçlarının açıklanması ertelenebilir.
LYS SONUÇLARI ÖSYM KONTENJAN KILAVUZUNU YAYINLADI
2015-ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu'nu osym.gov.tr'den açıklandı. Ögrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) Yükseköğretim Programları ve Kontenjan Kalvuzu için aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz..
ÖSYS 2015 ÜNİVERSİTE BÖLÜMLERİ VE KONTENJANLARI KILAVUZU
ÖSYM'den yapılan kılavuz açıklamasında şöyle denildi:
"23-25 Haziran 2015 tarihleri arasında ÖSYM'nin http://www.osym.gov.tr internet adresinden yayımlanacaktır. Kılavuz, adaylara ve diğer ilgililere ön bilgi vermek amacıyla yayımlanmaktadır. Bu nedenle adayların, tercihlerini yapmadan önce tercih süresi içinde ÖSYM'nin internet adresinden yeniden yayımlanacak 2015-ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunu dikkatle incelemeleri ve ÖSYM’den yapılan duyuruları takip etmeleri gerekmektedir."
Şu Elektrik Rezaleti Sorunu Ne Zaman Bitecek Beyler.!(1)
Isınmak için kendimi dışarı attım ve kendi ateşimi yaktım,benimde eylem biçimim bu..!:
Bu aralar Şırnak’ın “Silopi’nin Cizre’nin” gündeminde ne Seçim ne Kürt sorunu, ne demokratikleşme ve çift dilli yaşam, ne belediye başkan aday adayları ve nede inek sorunu var… Bu aralar Şırnak’ın sadece elektrik rezaletinden kaynaklı bir elektrik sorunu var… Bu kara kış mevsimde Günde 50 defa elektrik gelip gitmekte. Bazen yarım gün, ya da tam gün, ya da 2 gün boyunca, giden elektrikler gitmekte… Vatandaşlar bıktı artık, insanlar Saatlerce bazen günlerce elektriksiz kalmakta. Artık bu sorun çözülsün!!! Vatandaş soruyor, nerde devlet, nerde Vali, nerde Kaymakam, nerde belediye başkanı, nerde Ak Parti nerde BDP, nerde CHP, nerde Saadet nerde STK’lar, nerde yöneticiler, nerde Devlet...(!)
Vatandaş haklımı, bence haklı.!!! Seçimlerde oy istemesini bilirsiniz, amma vatandaşın hayatı sorunlarına gelince kabuğa çekilmek, sorunu çözmek adına bir girişimde bulunmamak, sorunun üzerine gidememek ne denli ahlakı buna siz karar verin!!! Elektrik sorunu da en az diğer sizin bizim için çok önemli olan diğer vs:(!) sorunlar kadar önemli değilmi(!) vatandaş karanlıkta vs...
Son zamanlarda bölgenin en önemli sorunu haline gelen elektrik mevzusu iyiden iyiye Şırnak ili ve özellikle Silopi başta olmak üzere vatandaşları çileden iyice çıkardı desek yeridir.
Şırnak’ta, Cizre’de, Silopi’de Bazı mahalleler de günlerce günde 50 defayı bulan sürelerle elektrik gidip geliyorsa o şehir artık bitmiştir demektir. Bir şehirde savaşlar ya da doğal afetler olduğu zaman elektrik kesintileri, birkaç gün yada haftalarca gidebilir. Ama burada ne savaş var nede doğal affet.
İşin daha ilginç bir boyutu ise, vatandaş soruyor, 2 tane zehir saçan termik santralın bulunduğu ilçede elektriğin gitmesi nasıl bir rezalet şeklinde… Er ne kadar direk bir bağlantısı olmasa da buda ilginç bir ironi olarak karşımıza durmakta… aslında elektrik sorunu birkaç ayaklı, ancak en önemli ayağı ise özelleştirildikten sonra sorunların ayukka çıkması olgusudur. Bu sorunun bir şekilde bertaraf edilmesi kesinlikle yöneticilerin sorunudur…!!
işin özü vatandaşlar sorunun çözümüne yönelik birilerinin artık kesin bir kararlılıkla harekete geçmesini şiddetle istemekte. Malum elektrik bu, başka bir şey değil. Vatandaşlar haklı hem de sonuna kadar. Bu bir görüş. İkinci görüş ise, her kış mevsiminde sorun olan elektriğin asıl nedenini vatandaşların her evde birkaç tane elektrikli soba kullanmasına da bağlayan yok değil. Kesinlikle buda doğru bir tezdir… Vatandaş’ta mevsim mevsim yada zaman zaman işi zıvanadan çıkarmıyor değil.
Ancak ve ancak sorunun nedeni ya da sebebi ne olursa olsun kesin ve gerçek olan tek bir şey var. O da Şırnak karanlıkta. ve vatandaşlar günlerce elektriksiz kalmakta. Günde 50 defadan fazla gidip gelen elektriklerden dolayı evdeki elektrikle çalışan her şey arızalanmakta. Bu ekonomik sıkıntılarda ne yapacağımızı şaşırdık şeklinde vatandaş şikayet edebilir. Ama devlet ve devleti yönetenler şikayet etme lüksüne sahip değildirler. Ancak ve ancak adı ne olursa olsun sorunu çözmek için uğraş ve çaba içinde olurlar olmalıdırlar. Şikayet etmek acziyettir derim..
Bu Şırnak’a, Cizre’ye Silopi’ye asla yakışan bir durum olamaz. Olması da komedi olur zaten. Ama burası Şırnak, her şey olabilir diyenlerinizin de olduğunu görür gibi oluyorum. Her nedense bizler her ne yapıyorsak ta, hiçbir şey bize ne yazık ki “elektrik, yol ve su” olarak geri gelmiyor gelemiyor(!!!). Ben buradan tek başına elektrik müesseselerini yada orada çalışanları kesinlikle suçlamıyorum. Aslında sorun onları da aşan bir boyutta. Sorun tek kelimeyle sadece ve sadece Ankara’dır.
Elektrik sorununa kesin çözüm elektriğin yer altına inmesidir. bu noktada da bazı güzel gelişmeler var. Umarım söylendiği gibi 2014’da bu yürürlüğe girer de herkes rahatlar. umarım!!!
Bu son derece vahim bir durum olmakla beraber 2014 yılına girdiğimiz bu günlerde hele hele özellikle uzay çağı, bilişim çağı vs gibi devrimlerin olduğu bir dönemde bir il, ilçe, ya da mahallede, günlerce elektrik kesiliyorsa, bir günde 50 hatta bazen 100 e kadar elektriklerin gitmesi komedisi ve tradejisi, dolayısı ile insanlar “günlerce kara kışta,” aralıklarla karanlıkta kalıyorsa bu bir ülke için, o ülkeyi yönetenler için o şehrin Valisi, Kaymakamı belediye başkanı ya da yöneticisi için hiçte hoş bir fotoğraf olmamalı diye düşünüyorum.
Vatandaşın hiç mi suçu yok diyebilirsiniz evet vatandaşında suçu var hem de çok…ama bu sonucu değiştirmiyor, değiştiremiyor. sonuçta herkes karanlıkta… Fazla ayrıntılara girmeden şunu diyeyim, bölge zaten ekonomik krizle boğuşmakta. Sancılar giderek büyümekte. Buna çözümlerde eklenmemekte. Devlet yol, su, elektrik, sağlık ve eğitim hizmetlerini vatandaşa ulaştırmak için vardır. Yöneticilerde bu sorunları gidermekle yöneticidir, ve mükelleftir. Onları yönetici kılan etkende budur. Yani temsil ettiği halka hizmet etmesi ile o bir yöneticidir. Yok, bu doğru değil. Sana katılmıyoruz diyorsanız. Bende derim ki, o zaman, o bir yönetici, vali, müdür, belediye başkanı, siyasi parti yöneticileri, vekil vs değil bir kraldır. Sizin elektrikleriniz kesildiği zaman makamınız da evinizde, konağınız da 1 dakıka da jeneratörleriniz devreye girer, ama şehrin en öte mahallesindeki vatandaşın jeneratörü yok beyler…lütfen empati korun biraz.. Silopi de, Şırnak’ta, Cizre’de esnaflar artık bıktılar beyler!!!"Devam edecek gibi.."
Aydınlıkta kalın...!!!
Vatandaş haklımı, bence haklı.!!! Seçimlerde oy istemesini bilirsiniz, amma vatandaşın hayatı sorunlarına gelince kabuğa çekilmek, sorunu çözmek adına bir girişimde bulunmamak, sorunun üzerine gidememek ne denli ahlakı buna siz karar verin!!! Elektrik sorunu da en az diğer sizin bizim için çok önemli olan diğer vs:(!) sorunlar kadar önemli değilmi(!) vatandaş karanlıkta vs...
Son zamanlarda bölgenin en önemli sorunu haline gelen elektrik mevzusu iyiden iyiye Şırnak ili ve özellikle Silopi başta olmak üzere vatandaşları çileden iyice çıkardı desek yeridir.
Şırnak’ta, Cizre’de, Silopi’de Bazı mahalleler de günlerce günde 50 defayı bulan sürelerle elektrik gidip geliyorsa o şehir artık bitmiştir demektir. Bir şehirde savaşlar ya da doğal afetler olduğu zaman elektrik kesintileri, birkaç gün yada haftalarca gidebilir. Ama burada ne savaş var nede doğal affet.
İşin daha ilginç bir boyutu ise, vatandaş soruyor, 2 tane zehir saçan termik santralın bulunduğu ilçede elektriğin gitmesi nasıl bir rezalet şeklinde… Er ne kadar direk bir bağlantısı olmasa da buda ilginç bir ironi olarak karşımıza durmakta… aslında elektrik sorunu birkaç ayaklı, ancak en önemli ayağı ise özelleştirildikten sonra sorunların ayukka çıkması olgusudur. Bu sorunun bir şekilde bertaraf edilmesi kesinlikle yöneticilerin sorunudur…!!
işin özü vatandaşlar sorunun çözümüne yönelik birilerinin artık kesin bir kararlılıkla harekete geçmesini şiddetle istemekte. Malum elektrik bu, başka bir şey değil. Vatandaşlar haklı hem de sonuna kadar. Bu bir görüş. İkinci görüş ise, her kış mevsiminde sorun olan elektriğin asıl nedenini vatandaşların her evde birkaç tane elektrikli soba kullanmasına da bağlayan yok değil. Kesinlikle buda doğru bir tezdir… Vatandaş’ta mevsim mevsim yada zaman zaman işi zıvanadan çıkarmıyor değil.
Ancak ve ancak sorunun nedeni ya da sebebi ne olursa olsun kesin ve gerçek olan tek bir şey var. O da Şırnak karanlıkta. ve vatandaşlar günlerce elektriksiz kalmakta. Günde 50 defadan fazla gidip gelen elektriklerden dolayı evdeki elektrikle çalışan her şey arızalanmakta. Bu ekonomik sıkıntılarda ne yapacağımızı şaşırdık şeklinde vatandaş şikayet edebilir. Ama devlet ve devleti yönetenler şikayet etme lüksüne sahip değildirler. Ancak ve ancak adı ne olursa olsun sorunu çözmek için uğraş ve çaba içinde olurlar olmalıdırlar. Şikayet etmek acziyettir derim..
Bu Şırnak’a, Cizre’ye Silopi’ye asla yakışan bir durum olamaz. Olması da komedi olur zaten. Ama burası Şırnak, her şey olabilir diyenlerinizin de olduğunu görür gibi oluyorum. Her nedense bizler her ne yapıyorsak ta, hiçbir şey bize ne yazık ki “elektrik, yol ve su” olarak geri gelmiyor gelemiyor(!!!). Ben buradan tek başına elektrik müesseselerini yada orada çalışanları kesinlikle suçlamıyorum. Aslında sorun onları da aşan bir boyutta. Sorun tek kelimeyle sadece ve sadece Ankara’dır.
Elektrik sorununa kesin çözüm elektriğin yer altına inmesidir. bu noktada da bazı güzel gelişmeler var. Umarım söylendiği gibi 2014’da bu yürürlüğe girer de herkes rahatlar. umarım!!!
Bu son derece vahim bir durum olmakla beraber 2014 yılına girdiğimiz bu günlerde hele hele özellikle uzay çağı, bilişim çağı vs gibi devrimlerin olduğu bir dönemde bir il, ilçe, ya da mahallede, günlerce elektrik kesiliyorsa, bir günde 50 hatta bazen 100 e kadar elektriklerin gitmesi komedisi ve tradejisi, dolayısı ile insanlar “günlerce kara kışta,” aralıklarla karanlıkta kalıyorsa bu bir ülke için, o ülkeyi yönetenler için o şehrin Valisi, Kaymakamı belediye başkanı ya da yöneticisi için hiçte hoş bir fotoğraf olmamalı diye düşünüyorum.
Vatandaşın hiç mi suçu yok diyebilirsiniz evet vatandaşında suçu var hem de çok…ama bu sonucu değiştirmiyor, değiştiremiyor. sonuçta herkes karanlıkta… Fazla ayrıntılara girmeden şunu diyeyim, bölge zaten ekonomik krizle boğuşmakta. Sancılar giderek büyümekte. Buna çözümlerde eklenmemekte. Devlet yol, su, elektrik, sağlık ve eğitim hizmetlerini vatandaşa ulaştırmak için vardır. Yöneticilerde bu sorunları gidermekle yöneticidir, ve mükelleftir. Onları yönetici kılan etkende budur. Yani temsil ettiği halka hizmet etmesi ile o bir yöneticidir. Yok, bu doğru değil. Sana katılmıyoruz diyorsanız. Bende derim ki, o zaman, o bir yönetici, vali, müdür, belediye başkanı, siyasi parti yöneticileri, vekil vs değil bir kraldır. Sizin elektrikleriniz kesildiği zaman makamınız da evinizde, konağınız da 1 dakıka da jeneratörleriniz devreye girer, ama şehrin en öte mahallesindeki vatandaşın jeneratörü yok beyler…lütfen empati korun biraz.. Silopi de, Şırnak’ta, Cizre’de esnaflar artık bıktılar beyler!!!"Devam edecek gibi.."
Aydınlıkta kalın...!!!
Duygu Karmaşası...!
Bu gün bir şeyler yazmak istiyorum.
Konusu yok, sadece yazmak, beynimin köşelerine sıkışan düşünceleri harflerin notaları ile musikiye dönüştürüp o tatlı müziğin içinde sarhoş olmayı istiyorum. Yazmak, kalemin ucundan dökülen kelimelerle rahatlamak, dert ortağım defterime içimi dökmek istiyorum. Çok düşündüm hangi konuda yazsam diye ama konusu heyecan, mutluluk, sevgi, hüzün, beklenti, umut kısacası çok şey olabilen duygu karmaşası içinde iken bir tanım bulamadım içimdeki hislere. Heyecan vardı çünkü kalbimin çırpınışlarını hissedebiliyordum. Sıkıntı vardı çünkü içimde mana veremediğim bir burukluğu yaşıyordum. Ümit vardı çünkü yarınların çok daha güzel olacağına inanıyordum. Beklenti vardı çünkü insanlardan ümidimi hiç bir zaman kesmemiştim. Heyecan vardı çünkü...
Tarifsiz duygularla boğuşurken bu akşam, zamanın dişlileri arasına sıkışan günler de bir bir ezilerek geçiyordu. Gündüz açan çiçekler misali gecenin bitmesini bekliyor ve tomurcuk haliyle gövdesini zorlayıp açmaya çalışan ve ufuktaki güneşin doğmasını bekleyen bir çiçeğin duyduğu heyecanı yaşıyorum. Özgürlüğüne kavuşmayı bekleyen bir mahkum gibi gün sayan ve geçen günleri kar sayan...
Yatağınızda uzanıp başınızı yastığa bıraktığında,Boğazınızın bazen düğümlendiği olur mu? Hiç bir şey söyleyemezsiniz. Daha doğrusu bir şeyler söylemek ister de söyleyemez, tıkanırsınız. Ne olduğunuzun farkında olmadan sağa sola döner, bir şeyler anlatmak istersiniz. Sonra da boğazınızdaki düğüm sizi teslim alır ve suskun, üzgün bir şekilde bir kenara çekilerek sessizce beklersiniz.
Belki de ağlarsınız ki bilir?.. Ağladıkça açıldığınızı ve rahatladığınızı; sanki o düğümü göz yaşlarınızla yuttuğunuzu hissedersiniz. Sonra da doğrulur ve kendinize gelmeye çalışırsınız.
Düşünmeye başlarsınız acaba niye böyle oldu? Kendi kendinize sebepler bulur ve bir takım sonuçlar üretirsiniz. Harekete geçmek için fırsat kollarsınız ama bir türlü hareket edemez, olduğunuz yerde kalakalırsınız.
Bir de duygusal biriyseniz vay halinize... O gece size zindan olur, zaman geçmek bilmez. Yastık başınızın altında taşlaşır, yorgan kefen gibi sizi sıkmaya başlar. Sonra bir de bakarsınız ki sabah oluvermiş. Akşamki sıkıntıdan hiç eser kalmamış. Yeni bir güne başlamanın verdiği huzurla doğrulur ve o anı bir daha hiç yaşamamak üzere yolunuza koyulursunuz.
Bir daha o düğümün hiç geri gelmeyeceğini sanarak... vs vs....!!
******
Yoksunluğunun fakirliğini yaşamak
Sensizliğin ölümüdür tarumar bedende.
Hasretin boğazımda düğümlenir, boğulurum,
Düşlerim yalın ayak, umutlarım paramparça
Seni arıyorum çırılçıplak coğrafyamda.....
Çırılçıplak düşlerde giydiriyorum gözlerini,
Kibrit çakarak karanlığa, sensizliğin hücresinde
Gölgen düşüyor, çakılıyorum zindan boşluğuna,
Zindanda çığlıklarım yankılanır, yer gök sarsılır.....
Prangaların pası çözülür, kan revan ellerimde
Ay düşer eteklerine Cudi’nin, asminlerin yapraklarına
Hazan sonları, yaprak dökümü başlar şafaklarda,
Aydınlıkların krallığına hüküm sürer gözlerin,
Dicle’nin sularına gömülür sensizliğin derinliği.
Mezopotamya’da ruhu canlanır efsanelerin mistik tonu.....
Özgürlüğe kelepçelenir dünüm, bugünüm, yarınım.....
Tarifsiz duygularla boğuşurken bu akşam, zamanın dişlileri arasına sıkışan günler de bir bir ezilerek geçiyordu. Gündüz açan çiçekler misali gecenin bitmesini bekliyor ve tomurcuk haliyle gövdesini zorlayıp açmaya çalışan ve ufuktaki güneşin doğmasını bekleyen bir çiçeğin duyduğu heyecanı yaşıyorum. Özgürlüğüne kavuşmayı bekleyen bir mahkum gibi gün sayan ve geçen günleri kar sayan...
Yatağınızda uzanıp başınızı yastığa bıraktığında,Boğazınızın bazen düğümlendiği olur mu? Hiç bir şey söyleyemezsiniz. Daha doğrusu bir şeyler söylemek ister de söyleyemez, tıkanırsınız. Ne olduğunuzun farkında olmadan sağa sola döner, bir şeyler anlatmak istersiniz. Sonra da boğazınızdaki düğüm sizi teslim alır ve suskun, üzgün bir şekilde bir kenara çekilerek sessizce beklersiniz.
Belki de ağlarsınız ki bilir?.. Ağladıkça açıldığınızı ve rahatladığınızı; sanki o düğümü göz yaşlarınızla yuttuğunuzu hissedersiniz. Sonra da doğrulur ve kendinize gelmeye çalışırsınız.
Düşünmeye başlarsınız acaba niye böyle oldu? Kendi kendinize sebepler bulur ve bir takım sonuçlar üretirsiniz. Harekete geçmek için fırsat kollarsınız ama bir türlü hareket edemez, olduğunuz yerde kalakalırsınız.
Bir de duygusal biriyseniz vay halinize... O gece size zindan olur, zaman geçmek bilmez. Yastık başınızın altında taşlaşır, yorgan kefen gibi sizi sıkmaya başlar. Sonra bir de bakarsınız ki sabah oluvermiş. Akşamki sıkıntıdan hiç eser kalmamış. Yeni bir güne başlamanın verdiği huzurla doğrulur ve o anı bir daha hiç yaşamamak üzere yolunuza koyulursunuz.
Bir daha o düğümün hiç geri gelmeyeceğini sanarak... vs vs....!!
******
Yoksunluğunun fakirliğini yaşamak
Sensizliğin ölümüdür tarumar bedende.
Hasretin boğazımda düğümlenir, boğulurum,
Düşlerim yalın ayak, umutlarım paramparça
Seni arıyorum çırılçıplak coğrafyamda.....
Çırılçıplak düşlerde giydiriyorum gözlerini,
Kibrit çakarak karanlığa, sensizliğin hücresinde
Gölgen düşüyor, çakılıyorum zindan boşluğuna,
Zindanda çığlıklarım yankılanır, yer gök sarsılır.....
Prangaların pası çözülür, kan revan ellerimde
Ay düşer eteklerine Cudi’nin, asminlerin yapraklarına
Hazan sonları, yaprak dökümü başlar şafaklarda,
Aydınlıkların krallığına hüküm sürer gözlerin,
Dicle’nin sularına gömülür sensizliğin derinliği.
Mezopotamya’da ruhu canlanır efsanelerin mistik tonu.....
Özgürlüğe kelepçelenir dünüm, bugünüm, yarınım.....
Mülteciler! Ezidilere Atfen!
Onlar başka bir dünyadan, Başka bir alemden,başka bir hayalden, Ve başka bir ırktan değiller,Onlar İNSAN…! Ama onların dünyaları, hayalleri, Zevkleri, yaşama dair kurgu ve kaygıları bambaşkadır.
Bir yanda onlar, diğer yandan, bizler, sizler diğerleri ve bizler ve bizler Işid, Sunni, Şİİ ve zıkkımın kökü vs vs...!!! Sahi, Siz hiç doğduğunuz diyardan sizin dışınızda gelişen bir nedenle, sırf EZİDİ OLDUĞUNUZ İÇİN, "müslüman olmadığınız için Kürt Olduğunuz için" Çok uzaklara sürgün edildiniz mi? Arkanızda anılarınızı, ananızı,bacınızı, sevgilinizi, çocukluğunuzu, size dair bütün geçmişleri bırakıp bir gece yarısı ansızın bir İŞİD bir zulüm baskınında öylesine can hıraç kan ter içinde, bütün anılarınızı yakıp, bırakıp kaçtınız mı Şengal dağına yada ötesine….
Siz hiç o tertemiz çocukluğunuzun Yaşandığı, saf dünyanızdan bir anda koparılıp diğerlerinin doğdukları diyarlara gittiniz mi,siz hiç yarınların o karmaşık “ölümcül ellerde” Salt bugüne dair güdüsel bir yaşama zorladınız mı? Sahi siz, hiç ailenizi, annenizi, babanızı, sevda düşlediğiniz bir sevgiliden en uzaklara en bilinmez ufuklara, “BİR EKMEĞE, BİR YUDUM SUYA” sevgiliye koşar gibi koştunuz mu? Ve siz hiç böyle uzaklarda ağladınız mı? Ağlarken geride bıraktıklarınıza, ölümcül bir veda sadrımı tüm hücrelerinizi? Bir mülteci kampında bir ekmek tası ile kuyruklarda ağladınız mı açlığınıza? Yurtsuzluğunuza? Kimsesizliğinize, yetimsizliğinize vs…! sahi siz insan oldunuz mu? Gözlerinizden yaş akmadan? bilinmez bir öfke belirdi mi kaşlarınızda bilinene en has zulme, elleriniz tutkulu, diliniz tutkulu, hayalleriniz tutkulu, sevdanız tutkulu ve etrafınız tel örgüleriyle tutkulu hüznün sarı rengini yaşadınız mı hiç? Sahi sşz, Hatıralar sakladınız mı kanlı bıçaklı? Dosta sitem ettiniz mi dost yanınızdayken? İliklerinizde hissettiniz mi kalabalıklarda yalnızlığınızı? Sahi siz hiç nefretinizdeki sevgiyi yaşadınız mı? Veya kendinizi terk ettiğiniz oldu mu müntehirlerde? İdam ettiniz mi duygularınızın çoğul halini bir çırpıda? Korsan yolculuklara çıktınız mı yoğun trafiklerde? Bir tutam sevgiyi özlediniz mi sevdalar ülkesinde? Gece kuytularında mehtapsız kaldınız mı ay ışığında? Sahi üşüdünüz mü hiç güneş ülkesinde aşk peydahlarken Mutluluklar dilendiniz mi yıldızlardan hüzünlü gecelerde? Yaşamın orta yerinde bir başınıza kaldınız mı hoyratça?
Sahi siz dokunmadan,okşamadan,seviştiniz mi yalanlarınızla, korkularınızla, cesur korkaklığınızla, veya maskelerinizle? Bir kurşunla öldürdüğünüz oldu mu dünlerinizi? Peki ya kahkaha atabildiniz mi yalnız başınızayken? Ve herkes gülüyorken siz ağladınız mı, onlara aldırmadan yalnız başınıza? Yok yok siz beni anlayamazsınız, Bir Ezidi yetimliği ile bir ben bilirim... evet, bir ben bilirim Şu güzelim hayatımın ne denli talan olduğunu… ** Sanmıyorum ey insanlık?? Ve sizin çocuğunuz, yaşamınız başka diyarlarda, başka mezarlarda bir daha hiç göremeyeceğiniz adı bile olmayan mezarlara konuldu mu?, Hiç sanmıyorum!!! Onların “EZİDİLERİN” gözlerinde hüznün en derin yarası yaşanıyorken, onların elleri nasırlı ve sıkılmışken, onların yürekleri inadına zulme inat yaşam umudu ile dik bakışlarla dolu iken, onların ayak parmakları Şengal dağlarından beri bir nasır bir bin nasır bakıyorken, inadına bir yudum suya can veren bir yarına kendi kendi küllerinden yeniden özgürlük umutlarına gözyaşları ile sularken, onların saçları sizinkiler gibi güneşleri andırmıyorken, onların dudakları hiçbir zaman bizim sevgilililerimizi öptüğümüz tadı almıyorken, . Ha keza yürekleri en hümanist insanlığa tüm ideolojilere, Dinlere, Dillere, İnsanlığa ve de dünya gezegenine çatıyorken…
Onlar, Ezidiler, Kürt çocuklar anneler, yanakları çizgili, bedenleri yaşlarının çok ötesinde gülmeyi unutuyorken, Roboskide, Şengalde, Şehri-nuhta, Diyabıbekirde, Viranşehirde, Midyatta, Girikamoda….. Onların bakışları Salt siyah beyaz sana bana diğerlerine ve de insanlığa,bakarken.. Ve onların bir tarafları mayınlara basıyorken, bir tarafları bir damla su ile can verirken Şnegal dağında, bir tarafları meleki tavusa kan verirken binlercesi ile, bir tarafları kirvelerinin ihanetine can verirken, bir tarafları yüreklere çizilen sevda yasakları olan tel örgülere takılıyorken, diğer tarafları bir güne kaç güne bir ekmek sığdırıyorken, ve ölürken nedensiz kahpe bir insanlığa…. Bir soykırıma!!! , Ve bizler en olmadık sofralarda , en olmadık onlarca yemeklerde günde dört öğün en olmadık lezzetleri almaktayız. Bizler hiç umursamadan o en katı nefsimize uyarak etrafımızı görmeyecek kadar kör olmaktayız. Bizler en sıcak evlerimizde en sıcak yataklarımızda, en sıcak bedenlerde en garip İronik bir hazlar almaktayız…!!! Bizler sınırlar yaratmaktayız, sınırlara mayınlar, tel örgüler çekmekteyiz insanlığın yürekleri bu tel örgülerde parçalanıyorken, jizofrenik hazlar almaktayız.. Bizler büyük başlı silahlar üretmekteyiz, adı kimyasal. adı nükleer,adı atom bombası,adı ihanet olan ne cok silahlar üretmekteyiz.. Bizler büyük kepçelerle büyük çukurlar kazmaktayız, bir değil yüzlerce binlerce beden mezar kazmaktayız.. Kurşunlara sermekteyiz bizden olmayanları ölesine, bir utanç içinde…! Çukurlarça……!
Bizler, çocuklarımıza bencilliği, kini, nefreti ve de tek benliği, tek din-ililiği, tek dil-liliği, en olmadık felsefelerle öğretmekteyiz. Bizler, sevdiğimize, annemize, dostlarımıza günlük para kazanma kuruyla bakarız, en güzel dost en çabuk harcanandır diyerek” en garip menfaatler da paranoyak hazlar almaktayız” Bizler, bizler ve bizler, onları anlayabiliyor muyuz.?. Ve anlayabilirmiyiz..! Hiç sanmıyorum ey insanlık… Ama onlar bizi asla affetmeyeceklerdir... Çünkü, diyarsız kalmak, annesiz kalmak, köle pazarlarında satılmak, annesiz kalmak, çocuksuz kalmak, düşsüz kalmak ve mayınlara dipçiklere bir yudum su ile Şengal dağı onlara mezar olmak, Onların kaderi olmamalıydı” ve olmamalı.. Kimlerden mi bahsediyoruz? onların adı MÜLTECİ onların Ezidi KÜRT ÇOCUKLARI İNSANLARI, onların adı savaş kurbanları, onların adı yetim, onların adı kimsesiz,onların adı yurtlarından Sürülmüş yaşamlar.. Onların adı “narsist” kazançlarda birer kayıp.. Kısaca onların adı mülteci, sığınmacı..... Onların dini, dili, rengi, ırkı önemli değildir…. Onların adı İNSAN. Ve ben inanıyorum ki onlar bizimle aynı adı “yani insanlığı” taşıdığı için utanç duyuyorlardır.... Eminim bundan.. Dünyada "çeşitli ülkelerde"700 milyonun üzerinde yerlerinden yurtlarından bir şekilde sürülen mülteci “SIĞINMACI” mevcuttur. onların anısına diyorum...!!!! Lütfen bügünlerde bize sığınan kimsesiz yetim, tarihin öksüz çocukları olan Ezidi Kürtleri sahipsiz bırakmayalım diyorum…! Bir insan olma duyarlılığı ile en azından bir ekmek, bir su, bir dua olabiliriz onlara…. Olmadı düşman olmayabiliriz onlara…! En azından…! Katkı sağlayabilirsiniz diyorum size ey İNSANLIK…! Onların size bize ihtiyaçları var hemde çoook…! ONLARIN ADI İNSAN…! Gerisi hikaye…!
Bir yanda onlar, diğer yandan, bizler, sizler diğerleri ve bizler ve bizler Işid, Sunni, Şİİ ve zıkkımın kökü vs vs...!!! Sahi, Siz hiç doğduğunuz diyardan sizin dışınızda gelişen bir nedenle, sırf EZİDİ OLDUĞUNUZ İÇİN, "müslüman olmadığınız için Kürt Olduğunuz için" Çok uzaklara sürgün edildiniz mi? Arkanızda anılarınızı, ananızı,bacınızı, sevgilinizi, çocukluğunuzu, size dair bütün geçmişleri bırakıp bir gece yarısı ansızın bir İŞİD bir zulüm baskınında öylesine can hıraç kan ter içinde, bütün anılarınızı yakıp, bırakıp kaçtınız mı Şengal dağına yada ötesine….
Siz hiç o tertemiz çocukluğunuzun Yaşandığı, saf dünyanızdan bir anda koparılıp diğerlerinin doğdukları diyarlara gittiniz mi,siz hiç yarınların o karmaşık “ölümcül ellerde” Salt bugüne dair güdüsel bir yaşama zorladınız mı? Sahi siz, hiç ailenizi, annenizi, babanızı, sevda düşlediğiniz bir sevgiliden en uzaklara en bilinmez ufuklara, “BİR EKMEĞE, BİR YUDUM SUYA” sevgiliye koşar gibi koştunuz mu? Ve siz hiç böyle uzaklarda ağladınız mı? Ağlarken geride bıraktıklarınıza, ölümcül bir veda sadrımı tüm hücrelerinizi? Bir mülteci kampında bir ekmek tası ile kuyruklarda ağladınız mı açlığınıza? Yurtsuzluğunuza? Kimsesizliğinize, yetimsizliğinize vs…! sahi siz insan oldunuz mu? Gözlerinizden yaş akmadan? bilinmez bir öfke belirdi mi kaşlarınızda bilinene en has zulme, elleriniz tutkulu, diliniz tutkulu, hayalleriniz tutkulu, sevdanız tutkulu ve etrafınız tel örgüleriyle tutkulu hüznün sarı rengini yaşadınız mı hiç? Sahi sşz, Hatıralar sakladınız mı kanlı bıçaklı? Dosta sitem ettiniz mi dost yanınızdayken? İliklerinizde hissettiniz mi kalabalıklarda yalnızlığınızı? Sahi siz hiç nefretinizdeki sevgiyi yaşadınız mı? Veya kendinizi terk ettiğiniz oldu mu müntehirlerde? İdam ettiniz mi duygularınızın çoğul halini bir çırpıda? Korsan yolculuklara çıktınız mı yoğun trafiklerde? Bir tutam sevgiyi özlediniz mi sevdalar ülkesinde? Gece kuytularında mehtapsız kaldınız mı ay ışığında? Sahi üşüdünüz mü hiç güneş ülkesinde aşk peydahlarken Mutluluklar dilendiniz mi yıldızlardan hüzünlü gecelerde? Yaşamın orta yerinde bir başınıza kaldınız mı hoyratça?
Sahi siz dokunmadan,okşamadan,seviştiniz mi yalanlarınızla, korkularınızla, cesur korkaklığınızla, veya maskelerinizle? Bir kurşunla öldürdüğünüz oldu mu dünlerinizi? Peki ya kahkaha atabildiniz mi yalnız başınızayken? Ve herkes gülüyorken siz ağladınız mı, onlara aldırmadan yalnız başınıza? Yok yok siz beni anlayamazsınız, Bir Ezidi yetimliği ile bir ben bilirim... evet, bir ben bilirim Şu güzelim hayatımın ne denli talan olduğunu… ** Sanmıyorum ey insanlık?? Ve sizin çocuğunuz, yaşamınız başka diyarlarda, başka mezarlarda bir daha hiç göremeyeceğiniz adı bile olmayan mezarlara konuldu mu?, Hiç sanmıyorum!!! Onların “EZİDİLERİN” gözlerinde hüznün en derin yarası yaşanıyorken, onların elleri nasırlı ve sıkılmışken, onların yürekleri inadına zulme inat yaşam umudu ile dik bakışlarla dolu iken, onların ayak parmakları Şengal dağlarından beri bir nasır bir bin nasır bakıyorken, inadına bir yudum suya can veren bir yarına kendi kendi küllerinden yeniden özgürlük umutlarına gözyaşları ile sularken, onların saçları sizinkiler gibi güneşleri andırmıyorken, onların dudakları hiçbir zaman bizim sevgilililerimizi öptüğümüz tadı almıyorken, . Ha keza yürekleri en hümanist insanlığa tüm ideolojilere, Dinlere, Dillere, İnsanlığa ve de dünya gezegenine çatıyorken…
Onlar, Ezidiler, Kürt çocuklar anneler, yanakları çizgili, bedenleri yaşlarının çok ötesinde gülmeyi unutuyorken, Roboskide, Şengalde, Şehri-nuhta, Diyabıbekirde, Viranşehirde, Midyatta, Girikamoda….. Onların bakışları Salt siyah beyaz sana bana diğerlerine ve de insanlığa,bakarken.. Ve onların bir tarafları mayınlara basıyorken, bir tarafları bir damla su ile can verirken Şnegal dağında, bir tarafları meleki tavusa kan verirken binlercesi ile, bir tarafları kirvelerinin ihanetine can verirken, bir tarafları yüreklere çizilen sevda yasakları olan tel örgülere takılıyorken, diğer tarafları bir güne kaç güne bir ekmek sığdırıyorken, ve ölürken nedensiz kahpe bir insanlığa…. Bir soykırıma!!! , Ve bizler en olmadık sofralarda , en olmadık onlarca yemeklerde günde dört öğün en olmadık lezzetleri almaktayız. Bizler hiç umursamadan o en katı nefsimize uyarak etrafımızı görmeyecek kadar kör olmaktayız. Bizler en sıcak evlerimizde en sıcak yataklarımızda, en sıcak bedenlerde en garip İronik bir hazlar almaktayız…!!! Bizler sınırlar yaratmaktayız, sınırlara mayınlar, tel örgüler çekmekteyiz insanlığın yürekleri bu tel örgülerde parçalanıyorken, jizofrenik hazlar almaktayız.. Bizler büyük başlı silahlar üretmekteyiz, adı kimyasal. adı nükleer,adı atom bombası,adı ihanet olan ne cok silahlar üretmekteyiz.. Bizler büyük kepçelerle büyük çukurlar kazmaktayız, bir değil yüzlerce binlerce beden mezar kazmaktayız.. Kurşunlara sermekteyiz bizden olmayanları ölesine, bir utanç içinde…! Çukurlarça……!
Bizler, çocuklarımıza bencilliği, kini, nefreti ve de tek benliği, tek din-ililiği, tek dil-liliği, en olmadık felsefelerle öğretmekteyiz. Bizler, sevdiğimize, annemize, dostlarımıza günlük para kazanma kuruyla bakarız, en güzel dost en çabuk harcanandır diyerek” en garip menfaatler da paranoyak hazlar almaktayız” Bizler, bizler ve bizler, onları anlayabiliyor muyuz.?. Ve anlayabilirmiyiz..! Hiç sanmıyorum ey insanlık… Ama onlar bizi asla affetmeyeceklerdir... Çünkü, diyarsız kalmak, annesiz kalmak, köle pazarlarında satılmak, annesiz kalmak, çocuksuz kalmak, düşsüz kalmak ve mayınlara dipçiklere bir yudum su ile Şengal dağı onlara mezar olmak, Onların kaderi olmamalıydı” ve olmamalı.. Kimlerden mi bahsediyoruz? onların adı MÜLTECİ onların Ezidi KÜRT ÇOCUKLARI İNSANLARI, onların adı savaş kurbanları, onların adı yetim, onların adı kimsesiz,onların adı yurtlarından Sürülmüş yaşamlar.. Onların adı “narsist” kazançlarda birer kayıp.. Kısaca onların adı mülteci, sığınmacı..... Onların dini, dili, rengi, ırkı önemli değildir…. Onların adı İNSAN. Ve ben inanıyorum ki onlar bizimle aynı adı “yani insanlığı” taşıdığı için utanç duyuyorlardır.... Eminim bundan.. Dünyada "çeşitli ülkelerde"700 milyonun üzerinde yerlerinden yurtlarından bir şekilde sürülen mülteci “SIĞINMACI” mevcuttur. onların anısına diyorum...!!!! Lütfen bügünlerde bize sığınan kimsesiz yetim, tarihin öksüz çocukları olan Ezidi Kürtleri sahipsiz bırakmayalım diyorum…! Bir insan olma duyarlılığı ile en azından bir ekmek, bir su, bir dua olabiliriz onlara…. Olmadı düşman olmayabiliriz onlara…! En azından…! Katkı sağlayabilirsiniz diyorum size ey İNSANLIK…! Onların size bize ihtiyaçları var hemde çoook…! ONLARIN ADI İNSAN…! Gerisi hikaye…!
ÖSYM LYS 2015 sınav sonuçları açıklandı mı?
Üniversiteye girmek için bir yıldır ter döken adaylar LYS 2015 sınav sonuçlarının açıklanmasını merakla bekliyor. Gazetemizin yazarı Abbas Güçlü'nün edindiği bilgiye göre ÖSYM, LYS sınav sonuçlarını bugün açıklayacak. ÖSYM, LYS sınav sonuçlarını açıklar açıklamaz sonuçlar burada olacak.
Öğrenciler günlerdir internet başında LYS sınav sonuçlarının açıklanmasını bekliyor. ÖğrencilerÖSYM'nin LYS sınav sonuçları ne zaman açıklayacağı hakkında bilgi vermemesine tepki gösterdi.
Milliyet Gazetesi yazarı Abbas Güçlü'nün dün sosyal medya hesabı üzerinden attığı tweet: '' LYS sonuçları bugün de açıklanamıyor. Yarın belki! Ama bu hafta içinde kesin açıklanacakmış! Acele etmiyorlar çünkü hata olsun istemiyorlar''
Milliyet Gazetesi yazarı Abbas Güçlü'nün dün sosyal medya hesabı üzerinden attığı tweet: '' LYS sonuçları bugün de açıklanamıyor. Yarın belki! Ama bu hafta içinde kesin açıklanacakmış! Acele etmiyorlar çünkü hata olsun istemiyorlar''
ÖSYM'den adaylara sahte hesaplar konusunda uyarı!
ÖSYM'nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada "Değerli Adaylar, http://osym.win9.ws/lys2015.xhtml gibi sahte hesaplardan giriş yapmayınız ve kimlik bilgilerinizi paylaşmayınız!" ifadelerine yer veren ÖSYM, "Merkezimiz sitesi http://www.osym.gov.tr olup, gov.tr uzantılı olmayan hiçbir adrese giriş yapmayınız, kimlik bilgilerinizi paylaşmayınız!" dedi.
"Merkezimize ait olmayan hesaplardan kimlik bilgileri paylaşıldığında yasal sorumluluğun kişilere ait olacağını unutmayınız!" uyarısında bulundu.
Öğrenci ve velilerden ÖSYM'ye tepki!
LYS sonuçlarının açıklanmasını bekleyen öğrenciler internet başında adeta nöbet tutuyor. ÖSYM'nin sınavların ne zaman açıklanacağı hakkında bir açıklama yapmaması hem öğrencileri hem de velileri zor durumda bırakıyor. İşte öğrencilerin sosyal medya hesapları üzerinden gönderdiği o mesajlar
Beyza ?@BbBeyzanurbulut
Uyku duzenim bozuldu ösym yüzünden. Her gece rüyamda lys sonucu off off yeter artık sonucumuz neyse öğrenelim yaa
viççiçiçu ?@viccicicu
Lys sonuçlarını düsünmekten beynim yoruldu
Merve Demircan ?@vampiree0110
Lys açiklanacak diye kaç gecedir nöbet tutuyorum ,karsiligini alsam bari .
Betul B. ?@betulbsgdk
Aciklanamayan LYS yapmissiniz?? @OSYMbaskanligi
zeynep ?@hammurablaa
Lys açıklanmıştır diye erken uyandım. Sonuç yine hüsran ??????
Abdullah E ?@AbdullahE1907
@OSYMbaskanligi Tek tek elinizle mi okuyorsunuz açıklayın la şu lys sonuçlarını hadi daha yurt bakmaya gideceğim.
Elif Karahan ?@elofkarahan
#lys2015 #lys sanırım sabrımızın sınırını ölçüyosun ösym hiç komik değil ????
GizemÖztürk ?@OzturkkGizemm
Lys sonuçları kabusum oldu tatilde bu saatte kalkılır mıı be
GetJensenTo2Million? ?@DianaSan96 21 dk.21 dakika önce
Ösym bir sınav vardı hani hâlâ AÇIKLAMADIĞINIZ bir sınav.... LYS!!!! Açıklayın şunu artık!!!! #lyssonucları
Buse Tezcan ?@yellow_carousel 37 dk.37 dakika önce
LYS sonuçlarını beklerken ölüp gitcez
LYS HAKKINDA SON BİLGİLER
ÖSYM LYS sonuçları için ÖSYM giriş sayfası üzerinden adayların TC Kimlik Numaraları ve ÖSYM Aday Şifreleri'yle birlikte LYS sonuçlarını görmek için sisteme doğru giriş yapmaları gerekiyor. Adayları LYS sonuçları için ÖSYM'den ayrıca bir sonuç belgesi gönderilmeyecek.
İşte Prof. Demir’in LYS sonuçlarının ne zaman açıklanacağına ilişkin o sözleri:
Geç olsun ama...
“Sınav sonuçlarını açıklarken süre konusunda sürpriz yapmak gibi bir iddiamız yok. Önemli olan, sağlıklı şekilde sonuçları üretelim. Çünkü sürprizin kurumsal açıdan maliyeti şu; sabaha kadar kişileri çalıştırmak zorundasınız, yorgun bir şekilde hata yapma riski olabiliyor. Dolayısıyla süreyi öne çekme konusunda çok özel bir gayretimiz olmayacak. Ama makul bir süre içinde açıklamaya çalışacağız.”
Peki, sonuçlar ne zaman açıklanır?
Hafta sonu zor gibi gözüküyor. Muhtemelen pazartesi ya da salı günü açıklanır.
LYS SONUÇLARI ERTELENDİ Mİ?
MEB'in TEOG'da bir soruya açılan iptal davası nedeniyle sonuçları ertelemesi akıllara LYS sonuçlarının açıklanması da ertelenecek sorusu geldi.
LYS 2015'te Kimya sorusularının iptaline ilişkin yapılan başvuru nedeniyle LYS sonuçlarının açıklanması ertelenebilir.
İşte Prof. Demir’in LYS sonuçlarının ne zaman açıklanacağına ilişkin o sözleri:
Geç olsun ama...
“Sınav sonuçlarını açıklarken süre konusunda sürpriz yapmak gibi bir iddiamız yok. Önemli olan, sağlıklı şekilde sonuçları üretelim. Çünkü sürprizin kurumsal açıdan maliyeti şu; sabaha kadar kişileri çalıştırmak zorundasınız, yorgun bir şekilde hata yapma riski olabiliyor. Dolayısıyla süreyi öne çekme konusunda çok özel bir gayretimiz olmayacak. Ama makul bir süre içinde açıklamaya çalışacağız.”
Peki, sonuçlar ne zaman açıklanır?
Hafta sonu zor gibi gözüküyor. Muhtemelen pazartesi ya da salı günü açıklanır.
LYS SONUÇLARI ERTELENDİ Mİ?
MEB'in TEOG'da bir soruya açılan iptal davası nedeniyle sonuçları ertelemesi akıllara LYS sonuçlarının açıklanması da ertelenecek sorusu geldi.
LYS 2015'te Kimya sorusularının iptaline ilişkin yapılan başvuru nedeniyle LYS sonuçlarının açıklanması ertelenebilir.
LYS SONUÇLARI ÖSYM KONTENJAN KILAVUZUNU YAYINLADI
2015-ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu'nu osym.gov.tr'den açıklandı. Ögrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) Yükseköğretim Programları ve Kontenjan Kalvuzu için aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz..
ÖSYS 2015 ÜNİVERSİTE BÖLÜMLERİ VE KONTENJANLARI KILAVUZU
ÖSYM'den yapılan kılavuz açıklamasında şöyle denildi:
"23-25 Haziran 2015 tarihleri arasında ÖSYM'nin http://www.osym.gov.tr internet adresinden yayımlanacaktır. Kılavuz, adaylara ve diğer ilgililere ön bilgi vermek amacıyla yayımlanmaktadır. Bu nedenle adayların, tercihlerini yapmadan önce tercih süresi içinde ÖSYM'nin internet adresinden yeniden yayımlanacak 2015-ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunu dikkatle incelemeleri ve ÖSYM’den yapılan duyuruları takip etmeleri gerekmektedir."
ÖSYM LYS'..BEKLENEN TARİH GELDİ..
Üniversiteye girmek için bir yıldır ter döken adaylar LYS 2015 sınav sonuçlarının açıklanmasını merakla bekliyor. Gazetemizin yazarı Abbas Güçlü'nün edindiği bilgiye göre ÖSYM, LYS sınav sonuçlarını bugün açıklamayacak. LYS sınav sonuçlarının yarın açıklanması bekleniyor.
Üniversite adayları 2015 LYS soruları ve cevaplarının açıklanmasının ardından LYS sonuçları ne zaman açıklanacak sorusunun yanıtını merak ediyordu. ÖSYM'nin LYS sınav sonuçlarını bugün açıklaması bekleniyordu ancak gelen son bilgilere sınav sonuçları yarın (Salı) açıklanacak.
Milliyet Gazetesi yazarı Abbas Güçlü'nün sosyal medya hesabı üzerinden attığı tweet: '' LYS sonuçları bugün de açıklanamıyor. Yarın belki! Ama bu hafta içinde kesin açıklanacakmış! Acele etmiyorlar çünkü hata olsun istemiyorlar''
LYS HAKKINDA SON BİLGİLER
Milliyet Gazetesi yazarı Abbas Güçlü'nün sosyal medya hesabı üzerinden attığı tweet: '' LYS sonuçları bugün de açıklanamıyor. Yarın belki! Ama bu hafta içinde kesin açıklanacakmış! Acele etmiyorlar çünkü hata olsun istemiyorlar''
LYS HAKKINDA SON BİLGİLER
ÖSYM LYS sonuçları için ÖSYM giriş sayfası üzerinden adayların TC Kimlik Numaraları ve ÖSYM Aday Şifreleri'yle birlikte LYS sonuçlarını görmek için sisteme doğru giriş yapmaları gerekiyor. Adayları LYS sonuçları için ÖSYM'den ayrıca bir sonuç belgesi gönderilmeyecek.
İşte Prof. Demir’in LYS sonuçlarının ne zaman açıklanacağına ilişkin o sözleri:
Geç olsun ama...
“Sınav sonuçlarını açıklarken süre konusunda sürpriz yapmak gibi bir iddiamız yok. Önemli olan, sağlıklı şekilde sonuçları üretelim. Çünkü sürprizin kurumsal açıdan maliyeti şu; sabaha kadar kişileri çalıştırmak zorundasınız, yorgun bir şekilde hata yapma riski olabiliyor. Dolayısıyla süreyi öne çekme konusunda çok özel bir gayretimiz olmayacak. Ama makul bir süre içinde açıklamaya çalışacağız.”
Peki, sonuçlar ne zaman açıklanır?
Hafta sonu zor gibi gözüküyor. Muhtemelen pazartesi ya da salı günü açıklanır.
LYS SONUÇLARI ERTELENDİ Mİ?
MEB'in TEOG'da bir soruya açılan iptal davası nedeniyle sonuçları ertelemesi akıllara LYS sonuçlarının açıklanması da ertelenecek sorusu geldi.
LYS 2015'te Kimya sorusularının iptaline ilişkin yapılan başvuru nedeniyle LYS sonuçlarının açıklanması ertelenebilir.
İşte Prof. Demir’in LYS sonuçlarının ne zaman açıklanacağına ilişkin o sözleri:
Geç olsun ama...
“Sınav sonuçlarını açıklarken süre konusunda sürpriz yapmak gibi bir iddiamız yok. Önemli olan, sağlıklı şekilde sonuçları üretelim. Çünkü sürprizin kurumsal açıdan maliyeti şu; sabaha kadar kişileri çalıştırmak zorundasınız, yorgun bir şekilde hata yapma riski olabiliyor. Dolayısıyla süreyi öne çekme konusunda çok özel bir gayretimiz olmayacak. Ama makul bir süre içinde açıklamaya çalışacağız.”
Peki, sonuçlar ne zaman açıklanır?
Hafta sonu zor gibi gözüküyor. Muhtemelen pazartesi ya da salı günü açıklanır.
LYS SONUÇLARI ERTELENDİ Mİ?
MEB'in TEOG'da bir soruya açılan iptal davası nedeniyle sonuçları ertelemesi akıllara LYS sonuçlarının açıklanması da ertelenecek sorusu geldi.
LYS 2015'te Kimya sorusularının iptaline ilişkin yapılan başvuru nedeniyle LYS sonuçlarının açıklanması ertelenebilir.
LYS SONUÇLARI ÖSYM KONTENJAN KILAVUZUNU YAYINLADI
2015-ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu'nu osym.gov.tr'den açıklandı. Ögrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) Yükseköğretim Programları ve Kontenjan Kalvuzu için aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz..
ÖSYS 2015 ÜNİVERSİTE BÖLÜMLERİ VE KONTENJANLARI KILAVUZU
ÖSYM'den yapılan kılavuz açıklamasında şöyle denildi:
"23-25 Haziran 2015 tarihleri arasında ÖSYM'nin http://www.osym.gov.tr internet adresinden yayımlanacaktır. Kılavuz, adaylara ve diğer ilgililere ön bilgi vermek amacıyla yayımlanmaktadır. Bu nedenle adayların, tercihlerini yapmadan önce tercih süresi içinde ÖSYM'nin internet adresinden yeniden yayımlanacak 2015-ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunu dikkatle incelemeleri ve ÖSYM’den yapılan duyuruları takip etmeleri gerekmektedir."
Google Bunuda Yaptı,
uzun zamandır change.org da düzenlenen " Kürtçe Google'da desteklenen diller arasına girsin kampanyası başarıya ulaşmış ve Google'da artık Kürtçe dil desteği mevcut..
Kullanıcılar bu adresten giriş faydalanabilecekler;https://
Yaşlanmayı Engellemenin Sırrı Mitokondrilerde Mi Saklı ?
Mitokondrilerimizde oksidatif stres olarak bilinen kimyasal tepkimeler sonucunda, mitokondriyal DNA’mız hasar görür. Yaşlandıkça, mitokondrilerimizde yaşla ilişkili solunum bozuklukları daha sık görülür. Yaşımız artıkça oksidatif stres mekanizmasının DNA’ya zarar verdiği düşünülüyordu. Tsukaba Üniversitesi’nden bilim insanları, yaşları 80 – 97 arasında olan yaşlılarla, yaşları 12’den küçük olan çocukların fibroblast hücrelerinden izole ettikleri mitokondriyal DNA’ları karşılaştırdılar. Yapılan analizler de görüldü ki yaşlı hücrelerin mitokondriyal DNA’larındaki hasar; çocukların mitokondriyal DNA’larındaki hasarla neredeyse aynı miktardaydı. Bu da yaşlanmanın sebebinin; oksidatif stres sonucu oluşan DNA hasarlarından dolayı olduğuna dair üretilen teoriye meydan okumaktaydı. Araştırmacılar daha sonra GCAT ve SHMT2 adı verilen 2 genin mitokondrideki glisin metabolizmasını düzenlediklerini gördüler. (Glisin, insan vücudunda üretilen bir aminoasittir.)Bu iki gen epigenetik faktörler sebebiyle zamanla daha az ifade ediliyor ve bunun sonucunda da mitokondrideki glisin metabolizması etkinliğini yitirerek yaşlanmaya sebep oluyor. Dolayısıyla araştırmacılar, yaşlı hücrelere glisin takviyesi yaparak hücresel solunumu iyileştirdiler ve yaşlı hücreler sağlıklarına kavuştular. Bu gelişmeler “Glisin takviyesi yaparak yaşlılığı geri çevirmek mümkün mü?” sorusunu akla getirdi. Araştırmacılar; glisin takviyesinin gelecekte ömrü uzatmak için güçlü bir araç haline gelebileceğini belirtiyorlar. Fakat yapılan çalışmalar artıkça daha net bir sonuca ulaşılabilir. Yapılan çalışma; Scientific Reports adlı dergide yayınlandı.
ODTÜ Öyle Bir Pankart Açtı Ki..
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
via @fikirkulupleri
12.
via @fikirkulupleri
13.
via @fikirkulupleri
14.
via @fikirkulupleri
15.
via @fikirkulupleri
16.
via @fikirkulupleri
17.
via @fikirkulupleri
18. ODTÜ Mimarlık mezunları
via @fikirkulupleri
19. ODTÜ Elektrik ve Elektronik Mühendisliği mezunları
via @fikirkulupleri
20. ODTÜ Elektrik ve Elektronik Mühendisliği mezunları
via @fikirkulupleri
21.
via @fikirkulupleri
22. ODTÜ Makina Mühendisliği mezunları:
'200 yıl öncesinin değil, geleceğin mühendisleriyiz'
via @fikirkulupleri
23. 'Biz o kömürü 301(?) kişi öldür diye bulmadık'
via @fikirkulupleri
24. 'İşçiyi taşeron öldürür'
via @fikirkulupleri
25. ODTÜ Endüstri Mühendisliği mezunları
via @fikirkulupleri
26. ODTÜ Metalurji ve Malzeme Mühendisliği mezunları
via @fikirkulupleri
27. 'Dersleri sıfırladık babacım'
via @fikirkulupleri
28. 'Reza'nın kapatamadığı cari açığı biz nasıl kapatalım?'
via @fikirkulupleri
29. 'Faili meşhur cinayet' #SOMA
via @fikirkulupleri
30. ODTÜ Gıda Mühendisliği mezunları
via @fikirkulupleri
31. 'Ayakkabılarımızı çıkaralım mı? DEVRİM kirlenmesin'
via @fikirkulupleri
32. 'Direnmek ODTÜ'nün fıtratında var'
via @fikirkulupleri
33. 'Sınıflarda, sınıfsız bir toplum anlatacağız'
via @fikirkulupleri
34. 'Ayakkabı kutusundan ev yapmayı sizden öğrenecek değiliz'
via @fikirkulupleri
35. 'Bak! Çocukların ellerinde Güzel günler var!'
via @fikirkulupleri
36. 'Paranın satın alamayacağı şeyler vardır. Geri kalan her şey için rant, rüşvet, yolsuzluk!'
via @fikirkulupleri
37. 'Ölüm hiçbir mesleğin kimyasında yok, #SOMA'yı unutma'
via @fikirkulupleri
38. ODTÜ Fizik Mezunları
via @fikirkulupleri
39. ODTÜ Tarih Bölümü mezunları
via @fikirkulupleri
40.
via @fikirkulupleri
41. ODTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Mühendisliği Mezunları
via @fikirkulupleri
42. #SOMA
via @fikirkulupleri
43. ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği mezunları
via @fikirkulupleri
44. ODTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü mezunları
via @fikirkulupleri
45. tyyp://sumeyyegeldimi.bbcm
via @fikirkulupleri
46. "Dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle: işçi tulumuyla Bu güzelim memlekette hürriyet..."
via @fikirkulupleri
47. 'Ortalıkta kendini Mimar sananlar var'
via @fikirkulupleri
48. ODTÜ Matematik Bölümü mezunları
via @fikirkulupleri
49.
via @fikirkulupleri
50. Bilal'e anlatır gibi anlat bize KİMYA'yı öğretmenim!
via @fikirkulupleri
51. "Milyonları evde zor tutuyoruz dedik inanmadınız"
via @fikirkulupleri
52.
via @fikirkulupleri
53.
via @fikirkulupleri
54. Bonus 1: İyi yedik...
55. Bonus 2: Bu pankartlar kolay çıkmıyor
56. Bonus 3: "Naz'den birşey isteyen var mı?" - ODTÜ'lü olmayan anlayamaz
57. Bonus 4: Bizden değildir
58. Bonus 5: Girişimci Ruh
59. Bonus 6: Mezunmuşuz gibi çek panpa
60. Bonus 7: Artık herkes evine dönmeli
61. Bonus 8: Aslında...
62. Bonus 9: "Devrem"
63. Bonus 10: Selfie'nin Özçekim olarak Türkçe'leştirilmesine göndermeyle...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)