Ah dostlarım, su içmek bana ağır geliyor. Keskelerime sığınıyorum. Kör olsaydım da gormeseydim bu çocuk ölümlerini… Yazıklar olsun İşid kattilerinin canilerinin yaptığı soykırıma sessiz kalanlara…! Konu Kürtler olunca sessiz kalan müslümanlar, Kürtlerin kanı helalmı?! Ne diyeyim bilmiyorum, evet, sizinle aynı dinden olmak bana utanç veriyor?
İşid zülmünden kaçan Ezidilerin insanlık dramına, soykırımına, sessiz kalanlar utansın….!!! Nerdesiniz siz, ey sadece gazzeyi gören insanlar, sözde müslümanlar? Burada bir insanlık trajedyası yaşanıyor, sadece 200 masum Ezidi Kürt çocuk yolllarda dağlarda sussuzluktan annelerinin kucağında can verdi…Sussuzluktan annelerinin göz yaşları ile çocukların öldüğü bir dünyada yaşamak bana ağır geliyor…! Gözyaşlarına sığınıyor çaresiz nefessiz öylece yutkunuyorum ve içimde bir çığlığa boğuluyorum kara bir ağustos deminde…! Ölüyorum dostlar, her bir çocuk ölümünde kanıyor her bir zerrem…! İnadına Kendi küllerinden yeniden doğan Bir Ezidi ölüyorum, bir Kürt ölüyorum, zülme zalime bin Gerilla doğuyorum, bunu dost düşman herkes bilsin…!!! Zaman Bütün Kürtlerin İşid kattilerine Karşı bir olma zamanıdır..! Partilerimizi, fikirlerimizi, sen ben polemiğini bir kenara bırakma tek çephede zalimlere karşı yek olma zamanıdır….!! Yoksa tarih bizi asla affetmeyecektir…! Ve Kürtler için yeni Halepçeler, roboskiler, zilanlar yaşanacak yine soykırımın kara ağıtlarına yenilip yok olacağız.!
Mezopotamyalı Çocuklara…!
Ar damarından kan damlar hayatın
Yapraklarını bırakır, lavanta kokulu akşamlar
Aksisedası parçalanır, yüzüne mehtabın
Kırık aynalar bizi yansıtır, ürkekçe…
Ar damarından kan damlar hayatın
Yapraklarını bırakır, lavanta kokulu akşamlar
Aksisedası parçalanır, yüzüne mehtabın
Kırık aynalar bizi yansıtır, ürkekçe…
Bir paradokstur gerçeklerin bize yansıması
Şafak söküşlerinde duygu, militanca bir çığlıktır
Sesler birbirine karışmıştır, anılarsa dem tutar…
Bilinen bütün dualar firardadır; gelmez dile
Yakılır kutsal mabetler bir bir
Çarmıha gerilir yeniden aşkın gözleri
Ölürken şengal dağlarında çocuklar
Bir damla su olur ölümlerim
Gülüşler hapistir, umut kelepçe
Yarına müebbet biçilir, deri koltuklarda
Ölümse, zamansız gelir kahpeçe, üryan bir bakışla
Bir kerbela ölüyor içimde
Dağlarına sığındığım sahipsizlik merhametsizlik ve acı bir son, kaderin bu olmamalıydı çocuk
Varlığın da yokluğun da adı
baruttur
Ha bir, ha bin kurşunla
Adı tehcirse bir yaşamın
Ve hele yaşamın adı sürgün konulmuşsa
Potansiyel bir suç, taşlanan bir yürekse aşk,
Ha bir, ha bin kez ölüm…
Ne yazar vurulmuşsa kavuşmak… ah özgürlük..
Şafak söküşlerinde duygu, militanca bir çığlıktır
Sesler birbirine karışmıştır, anılarsa dem tutar…
Bilinen bütün dualar firardadır; gelmez dile
Yakılır kutsal mabetler bir bir
Çarmıha gerilir yeniden aşkın gözleri
Ölürken şengal dağlarında çocuklar
Bir damla su olur ölümlerim
Gülüşler hapistir, umut kelepçe
Yarına müebbet biçilir, deri koltuklarda
Ölümse, zamansız gelir kahpeçe, üryan bir bakışla
Bir kerbela ölüyor içimde
Dağlarına sığındığım sahipsizlik merhametsizlik ve acı bir son, kaderin bu olmamalıydı çocuk
Varlığın da yokluğun da adı
baruttur
Ha bir, ha bin kurşunla
Adı tehcirse bir yaşamın
Ve hele yaşamın adı sürgün konulmuşsa
Potansiyel bir suç, taşlanan bir yürekse aşk,
Ha bir, ha bin kez ölüm…
Ne yazar vurulmuşsa kavuşmak… ah özgürlük..
Dündar SANSUR