Şırnak’tan yağız delikanlı Metin Nas’a

Şırnak’tan yağız delikanlı Metin Nas’a
İnsanlar yaşarken, çok defa sahip olduklarının farkında değiller. Çünkü umursamıyorlar. Hassas değiller. Yaşarken diyorum, aynı zamanda bunu varlık içinde yüzmek anlamında da anlamanız için. Ancak sahip olunan bu durum, kaybedilince her şey anlaşılıyor. Ya da kendisinde olanın değerini, olmayanın arayıp da bulmada zorlandığını anları anlayınca farkına varıyor ve meğer ne kadar da değerli şeylere sahipmişim diyor.
Sahip olunanlar o zaman kıymete biniyor. Tabii bu hassas ruh taşıyan insanlar için… Gerisi angarya. Diğerleri vur patlasın çal oynasın derdinde… Hassas insanların işte o zaman hassasiyetleri kat be kat artıyor. Azim ve iradeleri devreye girerek tam motivasyon sağlıyor. Hareket başlıyor. Bazı insanlar için normal olan varlıklı olma hali, bazıları için ulaşılması hedef haline getirilen bir durum… Olmayanı oldurmak ve hedefi elde etmek, varlığa ermek için adeta tırnaklarla toprak kazılmaya başlanıyor.
Neyi var neyi yoksa onu elde etmek için harcıyor, çaba sarf ediliyor. Bu durum ister istemez katma değer üretiyor. İnsanlar çabalarken değerli hale geliyorlar. Hem kendisine hem de vatanına hizmet eden kişi konumuna gelip, varlıklı ama katma değer üretmeyen zavallılara göre birinci sınıf insan konuma yerleşiyor. Vaktinden önce olgunlaşma fırsatını yakalıyor. Elde edilecek şeyler zor elde edilir cinsten olunca da azim ve irade devreye girip mücadele azmini kamçılıyor, başarı da ardından kaçınılmaz oluyor. Ülkemizde batı da yaşananlar ile doğuda görülen olmazları oldurma dramı buna en güzel örnek. İşte, biz bugün bunu gördük; zor olanı tırnakları ile toprağı kazıyarak elde eden kardeşlerimizden bir kez daha öğrendik.
Sahip olduğumuz ama fark etmediğimiz güzelliklerin değerini bir kez daha fark ettik. Onların azimlerine, heyecanlarına hayran olup takdir hisleri içinde başarılarını ayakta alkışlıyoruz. Bugün biz, yokluklara, eğitimsizliklere rağmen, yoklukta varlık cilvelerinin nasıl birer şua haline getirildiğine şahit olduk. Başarmanın hazzını gördük. Bilendik ve başarmak için azimle, ümitle tekrar yola koyulduk. Ama bunu yine onlardan, hatta ondan öğrendik. Şırnak’tan gelen misafirlerimiz İstanbul’da yaşayan bizlere unutulmayacak mesajlar sundular. Aramızdaydılar. Okulda kendilerini kısa süreliğine de olsa misafir ettik. Ondan öğrendik dediğim o yağız delikanlı, Anadolu evladı, genç bir kardeşimiz Metin Nas idi.
Metin Nas, Şırnak’ın Silopi ilçesinde doğmuş büyümüş, on yedi yaşlarında yağız bir Anadolu evladı. En az bizim kadar bu toprakların sahibi. Her şeyin eğitimle yeşertileceğine inanmış yürekli bir lider. Geleceğin mimarı gençlerden sadece biri… Evet, genç dinamik bir o kadar da insanlık ve sevgi dolu. Gözleri ışılı ışıl. Alabildiğine büyüklerine karşı saygılı… Doğu terbiyesi aldığı da her halinden belli… Yaşadığı yörenin dertleriyle dertli bir sinesi var. Haksızlıklara asla tahammülü yok. Hele eğitim adına yapılan doğu-batı ayrımcılığına da isyan edecek kadar mert bir evladımız. Hani dert söyletir derler ya işte aynen onun gibi; Metin dertlendikçe söylemek istediklerini etrafıyla paylaşan biri…
Çok kısa süre de, isabetli sunumuyla gönüllerde taht kurmasını da biliyor. Dinleyenlerin kalplerini feth ediyor. Samimiyetinden olsa gerek kendisine bağlıyor. 20 dakikalık bir sunumla daha öncesinde hiç tanımadığı aynı yaş kategorisindeki kardeşine; kendisine dönüp “kardeşim” dedirtecek kadar davranışlarında samimi ve dertli bir gönül… Gelecekte neler yapmaz ki! Bölgesindeki bacısının, kız kardeşlerinin dertlerini çok güzel işlemiş. Gerçekleri olanca çıplaklığıyla kısa film yarışmasında paylaşarak bu dertlere çareler arıyor. Çare bulacaklara gelin artık çözün şu problemlerimizi mesajını veriyor.
Bu filimle dereceye kalıp batıya sesini duyuruyor. Ve ödülü hak edecek kadar da etkileyici bir kısa film hazırlıyor ve izleyenleri büyülüyor. Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşayan, okumak istediği halde okuma fırsatı kendilerine verilmeyen çocuk yaştaki kızların dramını 3.Uluslararası Kısa Film Yarışması’nda “Güneş toplayın bizler İçin “ filmi ile insanların sinlerine bir anda boşaltıverdi Metin Nas. Söylenecekleri kısa bir filim ile o kadar güzel anlattı ki İstanbul ile Şırnak arasında köprüler kurup kapılar açtı. Eminim, gelecek günler onu bugünden daha iyi noktalara taşıyacak. Halkım dediği insanların dertlerine çözüm arayan bu sinede çok büyük volkanlar patlıyor. Okumanın gereğine inanmış, eğitime ve eğitmeye gönül vermiş Metin Nas’ı tekrara tekrar kutluyorum. Yokluklara rağmen yılmadan çalışıp, okusunlar, cahil kalmasınlar diye ilinde, ilçesinde iki farklı kütüphane kurulmasına sebep Metin Nas, önce Bursa’da yarışma ekibinde, sonrasında da İstanbul’da okulumuzda…
Bizim için mini konferansında idi. Yokluklarla varlık oluşturmaya çalışan Şırnak’ın bu güzel Anadolu çocukları, sahip oldukları ile aheste revlik eden batıdaki kardeşlerinin adeta bamtellerine bastılar; ”Ne duruyorsunuz koşsanıza” dediler. “Bakın bizler bu imkânsızlıklara rağmen bunları yaptık, sizler, sahip olduklarınızla yaptıklarımızın çok üstünde, bizden daha iyi işler başarırsınız” diyerek mütevazinine söylemleriyle gönülleri coşturup gönül köprüleri inşa ettiler. İnsan olmanın erdemini bizlerle paylaştılar.
Buradan Şırnak ilinin tüm üst düzey yöneticilerine, Sayın Şırnak Valimize, Sayın Kaymakamlarımıza ve TBMM de seçilmiş tüm partilerin Şırnak milletvekillerine seslenip bu gençlere sahip çıkmalarını istiyorum. Bir kere daha doğu-batı kardeşliğini canlandırmalarını, doğunun makûs talihini de yetişen bu genç nesle imkânlar sunmakla kırmalarını arzu ediyorum.